CAFENİZ68
  Hanlar - kervansaraylar
 
1-)AĞZIKARAHAN (HOCA MESUD HANI)
2-)ALAYHAN
3-)ÖRESİN HAN
4-)SULTANHANI




1-)AĞZIKARAHAN (HOCA MESUD HANI)

Aksaray-Nevşehir karayolunun 15 km.’sinde bulunan han Osmanlı kaynaklarında Hoca Mesud Hanı olarak geçmektedir.
Han miladi 1231 tarihinde Alaaddin Keykubat tarafından başlatılmış 1239 tarihinde Gıyaseddin Keyhusrev tarafından tamamlanmıştır. Hanın portalinde Selçuklu devri mimarisinin bütün süslerini ve hususiyetlerini görüyoruz.
Eskiden kitap kopya edenlere (ağzıkara) derlerdi. Hattatlar yazdıkları yanlış kelimeleri parmaklarını ağızlarına götürerek yalamak süratiyle yanlışlarını düzelttikleri için ağızları daima kara olurdu. Büyük Türk Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa hattatların ayaklanması sonucunda şehit edilmiştir. Tarih onun ölümünü hazırlayanları ağzıkaralar, karaağızlılar şeklinde nitelendirmektedir. Bu köyün yeni olan adını bir istinsahçı (kopyacı)’dan aldığını zannediyoruz. Ağzıkarahan kervansarayı, hamamı, imareti, yazlık ve kışlık yerleri, çeşmeleri, gözetleme kulesi ile tam teşeküllü bir kervansaraydır. Bu kervansaray aynı zamanda müstahkem bir askeri konak ve sığınaktır. Duvarın üstünde dört tarafında kale burçlarındaki gibi dendanlar vardır. Hacı Ali Paşa Aksaray’daki köprülerden birini tamir ederken ve yenilerken taşlarını bu hanın üstündeki dendanlardan söktürmüştür.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olup, işletim hakkı Ağzıkaran Köyü Muhtarlığına aittir.


2-)ALAYHAN

Aksaray-Nevşehir yolunun 35.km.’sinde, yolun her iki yanında yer alır. Alayhan, Anadolu’da ilk sultan hanı olarak karşımıza çıkmaktadır. 2. Kılıçarslan tarafından 1156-1192’de Aksaray yakınlarında, kervansaraylar yaptırıldığı sanılmaktadır. Avlusu yıkılmış olan Han sultanhanlarda görülen nişli iç portal, ortasındaki ışık kubbesinde orta tonoz ve iki yanda yedişer dikey tonoz olarak, klasik Selçuklu kervansaraylarının plan ve mimari özelliklerini bir arada toplamaktadır.
İç cephe ve ileri fırlayan portal oldukça iyi durumdadır. Sade ve kuvvetli ifadesiyle bir devre ait olduğunu göstermektedir. Geniş bordürde içiçe iki sekizgenden ibaret geometrik motiflerin, haçvari ve diagonal dörtlü kollarda birbirine bağlanmasından meydana gelen taş süslemeler karakteristiktir. Anadolu’da ve Selçuklu yapılarında görülen bu süsleme XII. yy. sonu ile XIII. yy. başında ortaya çıkmıştır.
Dar bordürde ve mukarnaslı nişin etrafını çeviren süs kemerlerinde birbirini kesen yarım sekizgenlerin meydana getirdiği dörtlü düğüm de eski Türk süslemelerinin devamıdır. Bundan başka portalda mukarnas sıralarının en altında, orta sırada sitilize olarak iki gövdeli ve başı cepheden gösterilmiş bir arslan figürü sembolik bir görünüştür. Kılıçarslan’la ilgili bir arma olarak en göze çarpan yere konulmuş olması akla gelen ilk husustur.
Tüm bu hususlar gözönüne getirilince, Alayhan, II.Kılıçarslanın son yıllarında 1192’de tamamlanmış ve daha o zaman büyük sultanhanların gelişmiş haliyle klasik öncüsü olarak ortaya çıkmıştır. Alayhanın adı sonradan verilmiş olabilir. Bundan zamanımıza kadar tipteki Sultan hanına kadar geçen, çeyrek asır içerisinde yapılan başka Sultanhanları kaybolmuştur.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olup, halen boş olarak durmaktadır.


3-)ÖRESİN HAN

Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde Alayhan’a 12 km. Ağzıkarahan’a 6km. mesafede, Öresinhan yapılmıştır. Küçük ölçüde 560 m. Avlusuz inşa edilmiştir. Olduğundan daha büyük yapıldığı sanılan han, ziyarete gelenler üzerinde esrarlı bir mekan etkisi yapmaktadır. Ortadaki pantantifli aydınlık kubbesinde kesişen haçvari iki tonoz, girişte ve arka duvarda birer paralel tonoz olarak, beş nefli değişik bir planı vardır.
1278 tarihli çay hanın planından daha geç bir gelişme gösterir. Cephesi ve portali yıkılmış, kitabesi yok olmuştur. Elde kesin bir bilgi olmamasına rağmen, zikredilen bu hanın XII. yy. sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olup, halen boş olarak durmaktadır.


4-)SULTANHANI

Aksaray’ın 42 km. batısında, Sultanhanı kasabasında bulunan Kervansaray 1229’da 1. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. 1278’ de Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından genişletilmiştir. Dıştan yazlık ve kışlık bölümlerin boyu 116.90 m..dir Yazlık kısmının eni 49.35 m. boyu 61.75 m.’dir. Kışlık kısmının eni ise 32.90 m boyu 55.15 m.‘dir. Yazlık ve kışlık kısmının toplamı 4866 m²’yi bulmaktadır.
Yazlık kısmının geometrik şekillerle süslenmiş muhteşem bir portali vardır. Han içinde bulunan tüm yapı özellikleri itibariyle Sivas’taki Gök Medreseye benzemektedir. Sivri kemerin hemen altında (Elminnetül Lillah) ‘Kudret Allahındır’ duası yazılıdır.
Kervansarayın ilk kitabeside mukarnaslı dış portal nişini çeviren süs kemerinin iki tarafında altıgen madalyonlar içinde sağda ve solda yer almaktadır. Uzun bir dehlizden geçtikten sonra avluya varılır. Burada arabalara mahsus revak şeklinde yerler, sol tarafında ise kemerli ve yolculara mahsus odalar, salonlar, iki hamam ve ambarlar vardır.
Avlunun ortasında Sasani ateşgedelerinde olduğu gibi dört kemer üzerine dayanmış bir mescit bulunmaktadır. Bu mescit Selçuklu süsleme sanatının en güzel örneğini sergilemektedir. Yazlık kısmın sonunda, batı duvarında tezyinat bakımından giriş portalinden geri kalmayan bir portali vardır. Bununda dış portalde olduğu gibi sağında solunda birer niş bulunmaktadır. Kitabe kemer ve nişlerin üzerindedir.
Basık kemerli bir kapıdan girilince kışlık kısma geçilir. Üstü tonozla örtülü bu kısım kare kasetli dört kısa, sekiz ayak dizisi, beş sahana ayrılmaktadır.Ortadaki sahan diğerlerinden daha büyük ve geniştir. Tam ortadaki yerin yukarısı pandantiflerle sekiz kenarlı kasnağa oturan bir kenarlı kasnağa oturan bir kubbe ile örtülmüştür. İçeriyi kubbe feneri ile duvarının sağına ve soluna dörder dipteki duvarda ise, üç olmak üzere yukarılara açılmış mazgal biçiminde iki pencere aydınlatmaktadır. Bunlardan başka ışık ve hava alacak yeri yoktur.
Çok sağlam durumda iç portal, daha kuvvetli rölyefler halinde geometrik yıldız geçmeler ve rozetlerle işlenmiştir. Karatayhanın iç portali bunu örnek alarak aynen tekrarlamıştır. Bu iki portalin Alaaddin Keykubat zamanında, hol kısımlarıyla birlikte tamamladığına bir işarettir. Mukarnaslı tromplar üzerine oturan kubbe, süslemeleriyle holdeki sade taş minareyi canlandırır. Kubbenin külahı yıkılmıştır.
Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olup, işletim hakkı Sultanhanı Belediye Başkanlığına aittir.


 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!  
 
www.cafeniz68.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol